Koroner By-Pass Önerilen Hastalara Ameliyatsız Üst Düzey Koroner Stent Balon İşlemler

Prof. Dr. Ali Metin Esen

Balon Stent Nedir?

Balon stent, koroner arterlerde meydana gelen tıkanıklıkların tedavisinde kullanılan bir tıbbi cihazdır. Koroner arterler, kalbe oksijen ve besin taşıyan kanı sağlayan damarlardır. Ancak, bazı faktörler (genellikle ateroskleroz adı verilen bir durum) nedeniyle bu damarlarda plak adı verilen yağlı birikintiler oluşabilir. Plaklar zamanla büyüyerek damarların iç yüzeyini daraltır ve kan akışını engeller. Bu durum, kalp krizi gibi ciddi sorunlara neden olabilir.

Balon stent, bu tıkanıklıkların açılması ve kan akışının yeniden sağlanması için kullanılan bir yöntemdir. İşlem sırasında, ince bir kateter (tüp) damarlar yoluyla tıkanıklık bölgesine yönlendirilir. Kateterin ucunda bulunan şişirilebilir bir balon, tıkanıklığın üzerine yerleştirilir. Balon şişirildiğinde, tıkanıklık bölgesindeki plaklar sıkışır ve damarın iç çeperine doğru itilir. Bu, damarın genişlemesini sağlar.

Balon Stent’in İşleyişi

Balon stent işlemi, aşağıdaki adımlarla gerçekleştirilir:

Anestezi: İşlem genellikle lokal anestezi altında yapılır. Böylece hastanın ağrı hissi azalır, ancak bilincini kaybetmez.

Kateterin Yerleştirilmesi: İnce bir kateter, genellikle kasıktan veya bilekten girerek koroner arterlere ulaşır. Kateter, tıkanıklık bölgesine doğru ilerletilir.

Balonun Yerleştirilmesi: Kateterin ucunda bulunan balon, tıkanıklığın üzerine yerleştirilir. Balon, tıkanıklık bölgesine ulaştığında şişirilir.

Stentin Yerleştirilmesi: Şişirilen balon, aynı zamanda üzerinde bir stent (tel örgü) bulundurur. Stent, tıkanıklık bölgesindeki damar duvarına yerleştirilir ve genişlemiş haliyle tıkanıklık bölgesinin açık kalmasını sağlar.

Balonun İndirilmesi: Stent doğru konumlandırıldıktan sonra, balon indirilir ve kateter çekilir. Stent, tıkanıklık bölgesinde kalır ve damarın iç çeperine tutunur.

Balon Stent’in Avantajları ve Kullanım Alanları

Balon stent işlemi, birçok avantajı ve geniş bir kullanım alanı bulunmaktadır:

Minimal invazivlik: Balon stent işlemi, açık kalp cerrahisine kıyasla daha az invaziv bir yöntemdir. Kesiler yerine genellikle kasıktan veya bilekten girilen kateterler kullanılır.

Hızlı iyileşme süreci: Ameliyat gerektirmeyen bu işlem, genellikle daha hızlı bir iyileşme süreci sunar. Hastalar genellikle birkaç gün içinde taburcu olabilirler.

Daha az komplikasyon riski: Balon stent işlemi, açık kalp cerrahisine kıyasla daha az komplikasyon riski taşır. İşlem sonrası kanama, enfeksiyon veya anesteziye bağlı sorunlar gibi komplikasyonlar daha az görülür.

Koroner arter hastalığı tedavisi: Balon stent işlemi, koroner arter hastalığının tedavisinde etkili bir yöntemdir. Tıkanıklıkların açılması, kan akışının yeniden sağlanması ve kalp krizi riskinin azaltılması amacıyla sıklıkla tercih edilir.

Tekrar tıkanma riskinin azalması: Balon stent işlemi, tıkanıklık bölgesindeki plakların sıkıştırılması ve damarın genişletilmesiyle birlikte stentin yerleştirilmesini içerir. Stent, damarın iç çeperine tutunarak tıkanıklık bölgesinin açık kalmasını sağlar. Bu sayede, damarın tekrar tıkanma riski azalır.

Kullanım alanları: Balon stent işlemi, koroner arter hastalığına bağlı daralmaların tedavisinde yaygın olarak kullanılır. Ayrıca, anjiyoplasti adı verilen başka bir prosedürle birleştirilerek, kalp krizi sonrası acil durumlarda da etkili olabilir.

Balon stent işlemi, koroner arter hastalığı olan hastalara ameliyatsız bir seçenek sunar. İşlem, kalp sağlığını korumak ve kan akışını düzenlemek için etkili bir yöntemdir. Ancak, her hasta için uygun tedavi yöntemi kişiselleştirilmiş bir şekilde belirlenmelidir. Bu nedenle, hastaların durumları ve ihtiyaçları dikkate alınarak bir kardiyolog tarafından değerlendirme yapılmalıdır. İstanbul, Şişli’de bulunan Prof. Dr. Ali Metin Esen gibi deneyimli uzmanlar, koroner stent balon işlemlerinde hastalara en iyi tedavi seçeneklerini sunmak için hizmet vermektedir.

 

Kalbe Balon Takılması Riskli midir?

Kalbe balon takılması, yani balon stent uygulaması, genellikle güvenli ve etkili bir yöntem olarak kabul edilir. Ancak, her tıbbi işlemde olduğu gibi, bazı riskler ve potansiyel komplikasyonlar bulunmaktadır. İşte balon stent uygulamasının genel riskleri, potansiyel riskleri ve ilişkili komplikasyonlar:

Koroner Stent İşleminin Genel Riskleri:

Kanama: İşlem sırasında veya sonrasında kanama oluşabilir. Bununla birlikte, genellikle küçük bir kanama olarak kalır ve kendiliğinden durur.

Enfeksiyon: Nadir olmasına rağmen, işlem bölgesinde enfeksiyon gelişebilir. Antibiyotiklerle tedavi edilebilir.

Damar Yaralanması: Kateterin damarlara yerleştirilmesi sırasında nadiren damar yaralanması meydana gelebilir. Ciddi durumlarda, kanama kontrolü veya cerrahi müdahale gerekebilir.

Kontrast Madde Reaksiyonu: Stent yerleştirilmeden önce görüntüleme için kontrast madde kullanılır. Nadir durumlarda, kontrast maddeye karşı alerjik reaksiyonlar ortaya çıkabilir.

Anjiyografi Sonrası Sendrom: Nadiren görülen bu durumda, anjiyografi sonrası ateş, halsizlik, kas ağrıları gibi semptomlar ortaya çıkabilir. Genellikle kendiliğinden düzelir.

Balon Stent Uygulamasının Potansiyel Riskleri:

Stent Trombozu: Nadir bir durum olsa da, stentin tıkanması (tromboz) meydana gelebilir. Bu durumda, kanın pıhtılaşması sonucunda stent tıkanır ve acil müdahale gerekebilir.

Restenoz (Yeniden Daralma): Nadir durumlarda, stent yerleştirildikten sonra damarın tekrar daralması (restenoz) olabilir. Bu, kan akışını yeniden kısıtlayabilir ve semptomlara neden olabilir.

Stent Malpozisyonu: Stentin damar duvarına tam olarak oturtulamamasıdır. Bu durum stentin erken dönemde tıkanmasına neden olabilir. Stentin çapının  damar duvarı çapına uygun seçilmesi ve optimal bir basınçla şişirilerek yerleştirilmesi bu durumun oluşmasını engeller.

Alerjik Reaksiyonlar: Nadir durumlarda, stent materyallerine veya kullanılan ilaçlara karşı alerjik reaksiyonlar ortaya çıkabilir.

İskemik Etkiler: İşlem sırasında veya sonrasında kan akışında geçici bir azalma (iskemi) oluşabilir, bu da kalp krizi riskini artırabilir.

Risk Faktörleri ve Komplikasyonlar:

Yaş: İleri yaş, komplikasyon riskini artırabilir.

Cinsiyet: Bazı çalışmalar, kadınların balon stent işlemi sonrası daha yüksek risk altında olabileceğini göstermektedir.

Diyabet: Diyabet hastaları, işlem sonrası komplikasyon riski daha yüksek olabilir.

Kronik Böbrek Hastalığı: Böbrek fonksiyonlarında sorunları olan hastalar, komplikasyon riski taşıyabilir.

Kalp Yetmezliği: İleri evre kalp yetmezliği olan hastalarda işlem riskli olabilir.

İlaç Alerjileri: Stent yerleştirme işlemi sırasında kullanılan ilaçlara karşı alerjisi olan hastalarda risk artabilir.

Balon stent uygulamasının riskleri genellikle düşüktür ve birçok hastada başarıyla tamamlanır. Ancak, riskleri minimize etmek için işlemi gerçekleştiren deneyimli bir kardiyolog tarafıyla yapılması önemlidir. Her hasta farklı olduğundan, balon stent işlemi öncesinde riskler ve faydalar hakkında detaylı bir değerlendirme yapılmalı ve hasta özel durumuna göre karar verilmelidir. Prof. Dr. Ali Metin Esen size, sizin için en uygun tedavi seçeneğini ve beraberinde gelebilecek riskleri açıklayacaktır.

 

Balonla Açılan Damar Tekrar Tıkanır mı?

Balonla açılan damarın tekrar tıkanma olasılığını bertaraf etmek için günümüzde ilaç kaplı balonlar kullanılmaktadır.  Normal balonlardan farklı olarak balon materyali üzerine özel bir teknoloji ile yerleştirilen bu ilaçlar balonun açılması ile birlikte damar duvarına yedirilmekte ve damarın tekrar tıkanma olasılığı en aza indirgenmiş olmaktadır.

Stentleme Sonrası Damar Tıkanıklığı Olasılığı:

İlk dönem restenozu: İşlem sonrası ilk birkaç ay içinde restenoz gelişme olasılığı daha yüksektir. Bu dönemde, damar iç duvarında hücresel büyüme ve doku oluşumu daha fazla olabilir. Bu nedenle, bu erken dönemde hastalar düzenli olarak takip edilmeli ve gerektiğinde ilaç tedavisi (antiplatelet ilaçlar vb.) verilmelidir.

Geç restenoz: İşlem sonrası birkaç aydan sonra da restenoz gelişme riski vardır, ancak bu risk daha düşüktür. İlaç kaplı stentlerin kullanılması ve uygun önlemlerin alınmasıyla bu risk daha da azaltılabilir.

Stent trombozu: Stentleme sonrası nadir bir durum olan stent trombozu, stentin pıhtı ile tıkanmasıdır. Bu durumda, kan pıhtıları stent içinde oluşabilir ve damarın yeniden tıkanmasına neden olabilir. Antiplatelet ilaç tedavisi ve düzenli takip, stent trombozu riskini azaltmada önemlidir.

Balon Stent’in Sağladığı Uzun Vadeli Sonuçlar

Balon stent uygulaması, kalp damarlarının açılmasını ve kan akışının düzelmesini sağlar. Uzun vadeli sonuçlar genellikle olumlu olup, hastaların semptomları (göğüs ağrısı, nefes darlığı vb.) azalır ve yaşam kaliteleri artar. Stentleme sonrası düzenli takip ve uygun tedaviyle damar tıkanıklığı riski azaltılabilir.

Damar Tıkanıklığının Önlenmesi için Öneriler:

İlaç tedavisi: Stentleme sonrası antiplatelet ilaçlar genellikle önerilir. Bu ilaçlar, kan pıhtılarını önlemeye yardımcı olur ve stent trombozu riskini azaltır. Tedavi planına uyum sağlamak önemlidir.

Sağlıklı yaşam tarzı: Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, damar sağlığını korumak için önemlidir. Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek, sigara içmemek ve stresten uzak durmak, damar tıkanıklığı riskini azaltmaya yardımcı olabilir.

Düzenli takip: Stentleme sonrası düzenli doktor kontrolleri önemlidir. Bu kontrollerde damarların durumu değerlendirilir ve gerekirse tedavi planı gözden geçirilir.

İlaç uyumu: İlaç tedavisi reçete edildiğinde, doktorun talimatlarına uyum sağlamak önemlidir. İlaçları düzenli olarak almak ve düzenli takip randevularına katılmak, damar tıkanıklığı riskini azaltmada yardımcı olur.

Damar tıkanıklığının tekrar oluşumunu önlemek için, hasta ve doktor arasında işbirliği önemlidir. Hasta, tedavi planına uymalı, düzenli takiplere katılmalı ve herhangi bir sorun veya semptom geliştiğinde doktorunu haberdar etmelidir.

 

Bypass mı Yoksa Stent mi?

Bypass cerrahisi ve stentleme (balon stent uygulaması) işlemi, koroner arter hastalığı tedavisinde kullanılan iki farklı yöntemdir. Hangi yöntemin seçileceği, hastanın durumuna ve kardiyolog veya kardiyovasküler cerrahın değerlendirmesine bağlıdır. İşte her iki yöntemin avantajları ve hastanın durumuna göre karar verme süreci hakkında daha fazla bilgi:

Koroner By-pass Cerrahisi ve Avantajları:

Bypass cerrahisi, koroner arterlerdeki tıkanıklıkları tedavi etmek için kullanılan bir ameliyat yöntemidir. Bu işlemde, tıkanmış damarların yanından yeni bir yol (bypass) oluşturmak için başka bir damar veya vücut dışından alınan bir damar kullanılır.

Bypass cerrahisi, kompleks ve yaygın tıkanıklıkların tedavisinde tercih edilmektedir.  Çok damar tıkanmalarında sol ana koroner ve CTO segmenti içeren bir damar olması durumunda by-pass cerrahisi önplana çıkmaktadır.

Bypass cerrahisi sırasında kullanılan LİMA graftı uzun süre açık kalmaktadır. Bununla birlikte bacaklardan alınan safenler 2 yıl gibi bir süre zarfında tıkanma riskine sahiptir.  

Bu cerrahi prosedür, ileri yaş, diyabet, kronik böbrek hastalığı gibi başka sağlık sorunları olan hastalarda da etkili olabilir. Bypass cerrahisi, birçok risk faktörünü dikkate alır ve hastaların genel sağlığını iyileştirebilir.

Stentleme İşlemi ve Sağladığı Avantajlar:

Stentleme, koroner arterlerdeki tıkanıklıkları tedavi etmek için kullanılan bir invaziv işlemdir. Bu işlemde, tıkanmış damara bir kateter aracılığıyla balon stent yerleştirilir ve damar açılır.

Stentleme, daha az invaziv bir seçenek olarak kabul edilir. Cerrahi bir ameliyat gerektirmez ve genellikle daha kısa bir iyileşme süresi vardır.

Stentleme işlemi, tüm damar tıkanma tiplerinde deneyimli bir girişimsel kardiyolok tarafından uygulanabilir. Çok damar tıkanmaları, çatal damar tıkanmaları, kronik total oklüzyonlar ve sol ana koroner darlıkları perkütan yolla balan ve stent kullanılarak açılabilir. Uzun dönem sonuçları yeni stent platformları sayesinde oldukça yüz güldürücüdür.

Stentleme, acil durumlarda (örneğin, akut miyokard infarktüsü) hızlı bir şekilde uygulanabilir ve kan akışını hızla restore edebilir.

Stentleme işlemi, genellikle hastanede daha kısa bir süre kalma gerektirir ve daha az invaziv olduğu için bazı hastalar için daha çekici bir seçenek olabilir.

Hastanın Durumuna Göre Karar Verme Süreci:

Hastanın durumuna göre bypass cerrahisi veya stentleme işlemi arasında karar verme süreci, kardiyolog veya kardiyovasküler cerrah tarafından yapılır. Bu değerlendirme aşağıdaki faktörleri içerebilir:

  • Tıkanıklığın yerleşimi ve ciddiyeti
  • Hastanın genel sağlık durumu
  • Eşlik eden diğer sağlık sorunları
  • Hastanın tercihleri ve beklentileri
  • Kardiyolojik değerlendirme sonuçları (örneğin, anjiyografi sonuçları)

Bu faktörler dikkate alındığında, Prof. Dr. Ali Metin Esen hastaya en uygun tedavi seçeneğini sunar. Bazı durumlarda, bypass cerrahisi daha uygun olabilirken, diğer durumlarda stentleme işlemi tercih edilebilir. Hastanın bireysel durumu ve tedavi hedeflerine bağlı olarak, en uygun tedavi seçeneği belirlenir. Bu nedenle, her hasta için karar süreci kişiselleştirilir ve kapsamlı bir değerlendirme gerektirir.